MU’MİNUN 77 |
حَتَّى
إِذَا
فَتَحْنَا
عَلَيْهِم
بَاباً ذَا
عَذَابٍ
شَدِيدٍ إِذَا
هُمْ فِيهِ
مُبْلِسُونَ |
77. Nihayet üzerlerine
şiddetli bir azab kapısı açtığımızda o zaman azabın içinde şaşkın ve ümitsiz
kalıverirler.
"Nihayet üzerlerine
şiddetli bir azab kapısı açtığımızda ... " İkrime der ki: Bu cehennem kapılarından
bir kapıdır. Onun üzerinde dörtyüzbin bekçi vardır. Hepsinin de yüzleri
simsiyahtır, azı dişleri dışarı fırlamıştır. Rahmet kalplerinden sökülüp
alınmıştır. O kapıya ulaşacakları vakit Yüce Allah onların önünde o kapıyı
açacaktır.
İbn Abbas der ki: Kasıt
onların Bedir günü kılıçla öldürülmeleridir. Mücahid der ki: Burada kasıt
açlıklarından -az önce geçtiği üzere- ilhizi yiyecek hale gelinceye kadar
başlarına gelen kıtlık musibetidir. Kastın Mekke'nin fethi olduğu da
söylenmiştir.
"O zaman azabın
içinde şaşkın ve ümitsiz kalıverirler." Kurtuluştan, herhangi bir hayır
elde etmekten yana ümidini kesmiş kimse gibi ne yapacaklarını bilemeyen
şaşkınlar ve ümitsiz kimseler haline geliverirler. Bu lafza dair açıklamalar
daha önce el-En'am Süresi'nde (44. ayetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN